Rubailerim

Rubailerim
Rubailerim 1-10

Çağırır Güller Beni-I


Tutamazlar irem bağında beni
Bülbül der çağırır güller beni
Alıp başımı gidemem ıraklara
Koynuna basarlar huriler beni


Ardından Ağlamak-II

Hayat, sabr’ı sunar gümüş tepside
Boş bardaklar kan ağlıyor tepside
Ağlamaya hakkımız yok ardı sıra
Onu bizden kaçıran biziz belki de


Hayrat-III


Gönlümde ki saray sevenlerin hayratı
Göz yaşlarım bırakıp gidenlerin hayratı
Benim değildir bunca koltuklar, taçlar
Bana bu aşkı tattıran güzellerin hayratı


Bu Gece-IV

Ey aşıklar sevmek suç mu bu gece ?
Karanlık mı zulüme yargıç bu gece?
Mekanımızdır Süreyya, Kehkeşanlar
Hilal ürkek bir ceylan gibi bu gece


Derlerdi-V


Bostan-ı cinan gibi irem derlerdi
Uslanmaz aşıktık Kerem derlerdi
Uzanmazdı hanemize yabancı eli
Beraberce yaşardık harem derlerdi



Semer ve Eyer - VI

Merkep'in semeridir...at'ın eyeri
Neyi varsa.. bu kadar bütün değeri
Birine sopa, diğerine gem vursan
Sen olursun onların yeni efendileri



Rüyalar -VII

Bir gül bulabilsem artık soldurulmasın
Boşalan kadeh bir daha doldurulmasın
Başını göğsüme dayayarak rüyalara yat
Gördüğün düşler şerlere yordurulmasın


Aynı Yara Aynı Acı-VIII

Bir çığlık duyarız “birdir yaradan” biz
Aynı acıları çekeriz, farklı yaradan biz
Rüyamıza sokulsa da hunharca hançer
Bir nefeste ölerek artık yaşamayız biz



Saçlara Kar Yağar-IX


Zirvesine çıkıpta bak temmuzda kar yağar
Dert çekmesin bir baş yirmisinde kar yağar
Eğilmez haşmetinden dimdik olan bu başlar
Görki yâr hatırından başımıza belalar yağar

Gönül Derdi-X

Fermanım sevgiliden isterse âbâd eder
İsterse yakar sarayımı, ister idam eder
Sanma kurtulan olur gönül derdinden
Aklında yer eder çöllere mecnun eder


Rubailerim 11-21


Salınan Güzel -XI

Kimki aşka cevap vermez cevapsız kala
Kırılsın testileri sakinin şarapsız kala
Beni günahlara salarak salınan güzel
Bu üç günlük dünyada sevapsız kala


Sevenin Yoksa-XII


Akşam körpe iken sabah serpilir
Giden dönsün diye sular serpilir
Eğer sevenin kalmadıysa geriye
Dönmeyesin diye setler çekilir


Aşk'ı Tatmamış-XIII


Kırk küsür yıl olmuş, el değmemiş eline
Dokunmamış dudağına, sarılmamış beline
Mahrem demiş, saklanarak rüzgarlardan
Aşkı tatmamışki sanıyor aşk bir kelime


Koynunda Yatmak-XIV

Benimde düşlerim var elbet anlatmadığım
Güvenmeyip geceye, sokulup yatmadığım
Yar uyuklarken gözlerimi bile kırpmayıp
Gündüzlerim var koynundan kalkmadığım



Dünya Hali-XV

Kimi doğumunu, kimi evliliğini kutlar
Tokuşturulur kadehler, dökülür kurtlar
Her şey kendi vazifesini yapar da burada
Kaç yolcu taşıdığını bile bilmez tabutlar


Uykular-XVI

Karanlık çöktümü yorgan gibi üzerlerimize
Kimileri uykunun kollarına atarlar kendilerini
Sabahları zor ederler dönerek, horlayaraktan
Ben kollarımda uyuturum uykuyu sallayaraktan


Dört Mevsim-XVII

Bahar gibi yanakların, yaz gibi nefesin
Gül gibi kokuyorsun, cıvıl cıvıldır sesin
Arayamam ki Seni baharda ve yazda
Sen dört mevsim olmuş mevsimlerdesin


Eskimiş Takvim Yaprağı_XVIII


Bana bir gün verdin eskimiş takvim yaprağından
Çıkıpta gelme mi bekliyordun zaman aralığından
Ne gün vermek ne de zaman aralamaktı maksadın
Belliki haberdar etmek istiyordun yaşadığından


Dünya-XIX

Sanma doğduğumuz öldüğümüz yer dünya
Delice sevdiğimiz, sevildiğimiz yer dünya
Dönecek elbet deli divane gibi kendi haline
Sen-Ben buradayız aşkımıza bekçidir dünya


Süleymaniye-XX

Beş vakit can buluyoruz soluklarından senin
Baksana nur damlamakta oluklarından senin
Değil mislini imar etmek... ey kutsal mâbed
Gör ki hayalini bile kuramaz olduk biz senin


Neyzen Tevfik-XXI


Haber olmuş neye değmişse eli
Kadehi vukuat. hem de ney'i
Kime sorsan şikayetçi halinden
İçtiği...üflediği...söylediği



Bekir K Ahıskalı
Rubaiyyat-ı Ahıskalı
Bekir K Ahıskalı
Rubaiyyat-ı Ahıskalı
2005