Bedoş'un Eşeği-1*

Son zamanlarda en çok duyduğum yakıştırmalardan birisidir "Bedoş'un eşeği"
Hani neresinden duysam da ucu bana dokunmasa diye duymamazlıktan geldiğim bir ifade. Israrla kulaklarıma sokulmaya başlanan bu sahip-merkep ilişkisini kaleme almaya karar vermek zor olmadı. Aslında böyle bir ifadeyi yazı diline dökmek ve yaşananları anlatmak Bedoş amcayı kızdıracak olsa bile benim hayatıma benzeyen yanları itibariyle yazmanın faydalı olacağını düşünüyordum. Yeğenlerinden ve torunlarından duyduğum bu ifade kulaklarımdan çıkmamak üzere yer ettiğinden artık topluma mal edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Olayın biraz da Nasreddin Hoca'nın hayatını ve yaşadıklarını anımsatan yanları da yok değil. Dışarıdan bakınca zaman zaman gülünecek kadar mizahi, zaman zaman da fedakarlık, idealistlik, içeriden bakınca ağlayacak kadar dramatik bir sahip-eşek ve ahali ilişkisi. Bu sebeple hayatıma benzeyen yanları oldukça fazla

Bedoş amca zevkine midir?, kahrına mıdır? bilinmez eşek besler ve yaşadığı ortamda eşek besleyen adam olmanın anlamsız gögüs kabarıklığını yaşayan bir Anadolu insanı. Herkesin bir ağalığı var bu memlekette. Kimisi feodal yapıdan kaynaklanan toprak ağasıdır, kimisi coğrafi yapıdan kaynaklanan yol ağasıdır, kimisi cehaletinden ve laf taşımacılığından kaynaklanan laf ağasıdır kimisi de Bedoş amca gibi sebebi çok belli olmayan kahrını kendisinin sefasını başkasının sürdüğü eşek ağasıdır. Bedoş amca bu konuda o kadar fedakardır ki ahalinin ağzına malzeme olacak kadar da saftır. O yine de aldırmayarak bu eşek sevdasından vazgeçmez.

Köyde kimin ne yükü çekilecekse otunu, sapını, alafını, merek derdini Bedoş amcanın çektiği eşeklerinden yardım alınır ama kıymet bilinmez. Ertesi gün için yaylaya gidecek olan adamlar Bedoş amcadan eşeklerini isterlerken

-sabah eşeklerini versen şu yaylaya gitsek ama sabah erkenden karınlarını doyur

diyecek kadar da bu işi ona mal ve vazife edecek kadar da geniş insanlar. Bedoş amca ise madem bu eşekler benim karnını ben doyurmalıyım düşüncesini taşıyan bana göre saf ama onu sömürenlere göre hesabını bilmeyen adam. Bir yıl değil beş yıl değil durum her zaman aynı. Bedoş amcanın bu sevdası ahalinin torbadan öte genişleyen ağzına malzeme tabi.

Yine böyle güneşin her zamanki yerinden doğduğu bir gün eşeklerin ahalinin hizmetine sürülmesi beklenirken Bedoş amca birinin kapısını çalar ve kısmende olsa çaresizliğini anlatır der ki ;

- komşu bak bu eşekler benim ama herkesin hizmetine koşuyorlar herkesin yükünü çekiyorlar ama bir gün karınlarını doyuramazsam köylü beni ayıplıyor kimse de bana hak vermiyor mereğimde alafım bitti, yetiremiyorum ne yapacağımı bilemiyorum. Hanımında bir derdi var olurda masrafım olursa hani bu eşeklere saman, yem parası etmekten ve başka dertlerden faydalı olamayacağım üzüntüsünü yaşıyorum.

O gün Bedoş amcaya kahramanca fedakarca gelen bir davranış sergiler komşusu ve geri ödenmek kaydıyla biraz emanet para verir. Bedoş amcada günü geldiğinde hanımın derdine derman olamasa da kısmen faydalı olacak olan emanetin cebinde olmasının rahatlığı vardır. En azından o gün geldiğinde sıkıntı yaşamayacağım diyerek hanımının karşısında dik duracak olmanın erken rahatlığına kapılır. Mereğinde eşeklerin karnını doyuracak alafı azaldıkça endişelenir. Mereği dolu doluyken konu komşuya verdiği emanet alafların peşine düşer her kimi ararsa alaacğını isteyecen her aadam gibi kötü bilinir ve kınanır. Derken eşeklerin alafı bittiği bir gün Bedoş amca eşeklerini ahırından dışarı çıkaramaz. Önce mereğinde alafının bittiğini bilen en yakın komşuları kınar

-yükümüzü çekemiyoruz, bu eşekler neden semiz değiller, neden yük çekemiyorlar. Sen bu eşekleri aç bıraktın

gibi kınamayı aşan aşağılayan, hakir gördüklerini belirten cümleler kurmaya başlarlar. Bedoş amca yüzüne tokat gibi inen bu sözcükleri duydukça canı yanarsa da yine de eşeklerin karnını doyurmak, bu geçici sıkıntıyı atlatmak için çare ararken aklına en son gelebilecek bir şey olur. Sıkıntıyı aşayım diye müracaat ettiği kişiler bu durum karşısında Bedoş amca dan eşeklerin karnını bir iki gün doyurma karşılığı eşeklerin kendilerinin olmasını isterler. Bedoş amca suskundur diyemez ki ben bu eşekleri beş yıldır besliyorum benden çok sizlerin yükünü çekti ben bir kere bile birşey talep etmedim. Şimdi bu isteğin anlamının farkındayım ama ses etmiyorum derse der de demek istemez. Artık Bedoş amcanın sallandığının farkına varan bir kaçı hariç herkes birşeyler söylemeye başlar. O kadar ki özel yaşamını insanlara açmayan Bedoş amcanın neredeyse özel anları sorgulanmaya başlar. Haddini bilenler durumun farkında olduklarını ifade eden cümleler kurmaya başlarlar zaten ama haddini bilmeyenler Bedoş amcanın özel yaşamına kadar müdahil olurlar. Sözde bir dost diye başlayan ve biten notlar düşerler Bedoş amcanın yanındakileri kulaklarına. Bedoş amca;

-bu eşekler neden aç
-eşeklerini beslemiyorsun ki yükümüzü çekelim
-bak biz yükümüzü her eşekle çekeriz ama istiyoruz ki senin eşeklerle çekelim
-biz senin yanındayız
-yenge Bedoş amca eşekleri besleyemiyor onları bize versin
-ben bu eşekleri alıp yarış atı yaparım yeter ki bana versinler

gibi lafların hepsini hatta daha fazlasını duyar. Çünkü Bedoş amcanın da dostları vardır ve köy meydanında konuşulanları duydukça konuşanlarla alakalı Bedoş amcayı uyarırlar. Bedoş amca dostlarına komşularına toz kondurmak istemese de "bunların gerçek olduğunun farkına varmam için merekte alafımın azalması gerkiyormuş" der.

Bekir K Ahıskalı
Ağustos 2009
Bedoş'un Eşeği-1

Not: Bedoş Amca Bayburt'ta yaşayan halen hayatta olan yeğenlerini, torunlarını, eniştelerini tanıdığım hiç görmediğim ama yeğeninden dinlediklerim itibariyle hayatımızın benzeştiği bir amcamız. Bana anlatılanlar kadarıyla benzeşmeyen tek yanımız benim küfürbaz olmayışım. Bedoş amcaya dair yazacağım onlarca hikayesini dinledim. Bu dizinin adını Bedoş'un eşeği koymamın sebebi de eşekleri kendisinden daha popülerdi onun için


Benden Bedoş Amcaya tavsiyeler

Bedoş amca köyde komşunu seçme hakkın yoktur ama dostlarını seçme hakkın hâlâ var. Eşek besle ama sayıları kendi yükünü çekecek kadar olsun. Sayılarını azalt ve asla başkalarına karşılıksız iş yapma ki yapamadığın zaman kötü adam ilan edilmeyesin. Hayatında alaf alacağın, alafını verebileceğin komşu sayısı hem sınırlı olsun hem de merekte aldığın alafın hesabı merekte görülsün. Unutma bagaya ne koyarsan eşek onu yer o sebeple bagana kendi yükünü çekecek eşek yetiştirecek kadar alaf koy.


Alaf: Hayvan yemi
Merek: Hayvan yemlerinin konulduğu ver
Baga: Hayvanlarım yemlerini yemeleri için yemlerin konulduğu ahırda duvara sabitçe çakılmış yemlik