Bir Sultana Aşk Mektuplar-1
(Bilinmeyen Bir Aşkın Delisi’nden)
Karanlık çarşaf, çarşaf serilirken gecenin üzerine.
Sen, Bana gelirdin geceyi bölerek kirpiklerinle
Bir yarasa, sevinç kanatları çırpardı karanlıkta
Umursamadan yapraklar, varlığını mevsimlerin
Kokular salarken en ücra köşesine karanlıkların
Taşıyamazken bacakların düğümler çözülürken
Kendi elinle açıp gündüzden çözdüğün düğmeni
Sen, Bana gelirdin gündüzlere inat serinliğinle
Yarasalar karanlıkta aşklarından çığlıklar atarken
Ulurken çakallar, sinsice yürürken leş kokularına
Ceylanlar, canları pahasına koşarken sulaklara
Bilmem ki Sen’i salan neydi şehrin sokaklarına
Bir ışık yansırdı odamın penceresinden içeriye
Güzelliğini; görüp, gösteremeyecekler diyerek
Aynalar tam kalbinden vurulurdu utançlarından
Anlardım ki Sen, yine yollardasın hayallerinle
Sen, Bana gelirdin geceyi aydınlatan güzelliğinle
Sarmalardın, okyanuslar kadar derin bakışlarınla
Bir an boğulacağımı zannederdin gözlerinde
Kirpiklerin yetişirdi imdadıma ve salardı beni
Yüzünün al, al yamaçlarından aşağıya doğru
Karanlığı; gergef, gergef dokurdun ruhuma
Yapraklar, seher vakti çiğ tanelerini beklerken
Çatlayan dudaklardan tenime fışkırırdı alevler
Ben içtikçe içer, serinlerdim dudaklarından
Kaybolurdu baykuşlar, hepten susardı çakallar
Sen, Bana gelirdin karanlığı bastıran çığlığınla
Bekir K Ahıskalı
Bir Sultana Aşk Mektuplar-1-SEN BANA GELİRDİN GECEYİ BÖLEREK