Şair Kimdir ?


Şair Kimdir ?

Şair her şeyden önce bir dava adamıdır. İnandığını kaleme aktaran,bunu da yaparken peşinden gelecek olanlara yanlış yön vermeme adına azami dikkat ve itina göstermelidir.

Kendisine bahşedilen, yüreğinden sızarak gelen kelimelerin gücünü sufli emellerine Kullanmayacak kadarda idealist ve şuur sahibidir.

Yazarken; Neyi, nasıl  yazarım? diye düşünürken, milli menfaatlerini öne çıkaran, kaleme aldığı şeylerin kendisinden ziyade topluma kazandıracaklarını düşünen insandır.

Her yaşın, her mekanın ve her devrin ayrı bir mesuliyet ve hassasiyet gerektirdiğini
bilir ve bu istikamette hareket eder. Kendisini yetiştirme adına, hitap ettiği kalabalıklardan daha çok okumalı, daha çok düşünmeli ve tefekkür etmelidir.

Maziden getirdiği desen ve modelleri, istikbale aktarırken zamana ve mekana uyarlamakla kalmaz onların çizgilerinin değişmesine de müsade etmez. Güzel olanı kaleme alırken de yazarken ayrı bir nezaket ve dil kullanmalıdır ki bu O'nun ruhunda var olan, âdete ilahi bir solukla üflenen nefestir.

Şair; günü birlik hesapların ve heveslerin peşinde koşamaz. İnanmadığını yazmayan, sevmediğini söylerken bile muhatabının ruhumda yaralar açmayan insandır.

Şair; muhakkak her güzeli yazmalı ve bu konuda topluma ayna olmakla beraber, sevgide sebat etmekte, vefâ'da değişmez bir mihenk taşı olmakta ve sadakatte bir örnek teşkil etmelidir.

Esasında Şair; Kimi nasıl severim ? sorularına cevap aramaktansa, Kendimi Kime  nasıl sevdirebilirim? hesaplarının peşinde olmalıdır.

Sevgi sözcüklerini kağıda değil muhatabının yüreğine yazdığını düşünen ve bunu yaparken yürekleri kanatmayan, yüreklere yanlış yön vermeyen, yürekleri zamansız mevsim aralıklarına götürmeyen insandır.

Ben; O'nu düşünürken ve O' bir yüreği okşarken asla bu işi o anlık yapan biri olarak düşünemiyorum. O'nun seviyorum demesi; kendisi, muhatabı ve kara toprak arasında bir mukavele mahiyetinde olmalıdır.

İhtiyaç duyulduğunda cephede olabilmeli, kalabalıkları oraya sevk edebilmeli ve yine ihtiyaç duyulduğunda kalabalıkların yüreğinin sesi olabilmelidir.

Şair; geleneklerini, göreneklerini iyi bilen, bunları kendisine malzeme yaparak gelecek nesillerin sinelerinde kaleler ören insandır. İçinde taşıdığı merhamet, belagat, hitabet gibi kabiliyet ve farklılıkları en iyi işleyen insandır.

Şair; yazdığını yaşayan, yaşadığını yazan, özü gibi kalemi de yalan söylemeyen,peşi sıra gelenlere numune-i imtisalidir.

Şair; sevmekten ziyade, sevilmesini bilen, kalabalıkların iç dünyalarına tercüman olan insandır.

Bekir K Ahıskalı
04.03.2006